Akşehir Turizmi

Akşehir, doğal tarihi ve folklorik değerleri açısından zengin kaynaklara sahiptir. Bu zengin çeşitliliğin turizme yansıması ve yörenin turizmden aldığı payın artırılması gerekmektedir. Değişen turist profilinin, çevreye duyarlı ve kültürel özellikli yörelere ilgisi giderek artmaktadır. Dünya turizm örgütünün (wto) 2000 yılı sonrası tahminleri de bu yöndedir.

Akşehir yöresi: başta Nasreddin Hoca türbesi olmak üzere, Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Yunus. Turabi, Nimetullah Nahcivani, Hacı İbrahim Sultan (şeyh hasan) türbeleri vb. eserlere sahiptir. Söz konusu bu türbelerden özellikle Nasreddin Hoca, Seyyid Mahmut Hayrani ve Hacı İbrahim Sultan türbelerinin binaları, sanduka ve çinileri ile tarihi ve arkeolojik açıdan büyük önem arz eden eşsiz Türk-İslam sanatı örneklerindendir.

Akşehir’de Selçuklu dönemine ait ulu camii, Altunkalem mescidi, güdük minare mescidi. Küçük Ayasofya Mescidi, Taş Medrese Mescidi, Kızılca Mescidi, Kileci Camii, Hacı Hamza Mescidi, Kalaycı Mescidi, Tahtakale Mescidi vb.; Osmanlı Dönemine ait en önemli eser ise Hasan Paşa İmaret camii, eşsiz mimari özellikler gösteren önemli eserlerdir.

Akşehir’deki diğer önemli bir eserde, günümüzde Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan Selçuklu Dönemi mimari eserlerinden, Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan ve çeşitli kaynaklarda belirli bir dönemde darüşşifa olarak da kullanıldığı söylenen taş medrese külliyesidir.

Yörede, 1959 yılından beri her yıl aralıksız kutlanan ve 1974 yılından itibaren de uluslararası nitelik kazanan; 2006 yılında 32. Ulusal, 47. Uluslararası olarak kutlanacak olan Nasreddin Hoca Şenliği ilçe turizmini hareketlendiren önemli faaliyetlerdendir.

DAĞ TURİZMİ

Dağların temiz ve güzel havasından yararlanmak üzere, insanların dağlara yönelik olarak, yürüyüş ve tırmanma şeklinde gerçekleştirdikleri turizm türü olan “Dağ Turizmi” Akşehir yöresinde de bir alternatif turizm türüdür. Sultan Dağları eteklerinde kurulu olan Akşehir, dağ turizmi açısından da zengin bir potansiyele sahiptir. Yörenin en yüksek noktası 2610 metreyüksekliğindeki Gelincik Ana Tepesi olup, dağlar gerek tırmanış, gerekse yürüyüş (Treeking) ve kamp yapma açısından oldukça elverişlidir. Yılın belirli dönemlerinde Akşehir’den Yalvaç’taki Psidia Antik Kenti’ne yerel sivil toplum örgütleri ve tur firmaları tarafından doğa yürüyüşü düzenlenmektedir.

GENÇLİK TURİZMİ

Yörede gençlik turizmi açısından en önemli potansiyelerden biri de, Yamaç Paraşütüdür. Ülkemizin değişik şehirlerinden bazen de dünyanın değişik ülkelerinden insanlar, Akşehir’e Yamaç Paraşütü için gelmekte, konaklamakta ve yöreyi de gezme fırsatı elde etmektedirler. Öte yandan yörede bulunan Sultan Dağları Yamaç Paraşütü (para-gliding) için oldukça elverişli bir konumdadır. Bu amaçla gerek THK gerekse çeşitli üniversitelerimizin dağcılık kulüpleri zaman zaman yöreyi ziyaret ederek, dağların bu elverişli konumundan yararlanmaktadır.Bu potansiyelin gerek ülkede gerekse uluslararası boyutta tanıtılarak değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Yamaç Paraşütü ile ilgili bu sene yeni bir take-off (uçuş pisti) düzenlemesi yapılmış olup, 10-16 Eylül 2006 tarihleri arasında 6. Türkiye Açık Yamaçparaşütü Şampiyonası Türk Hava Kurumu ve Akşehir Belediyesi işbirliği ile Akşehir’de yapılmıştır.

AVCILIK TURİZMİ

Avlanmak üzere seyahat eden insanlara yönelik hizmetler sunan eğlence amaçlı bir turizm türü olması yanında, insanlara hem tabiatın en derin köklerinde yatan içgüdülerinden birini tatmin, hem de tabiatın temiz havasından yararlanma olanağı veren av turizmi. Akşehir yöresi açısından da değerlendirilebilecek bir potansiyele sahiptir.Doğanın derinliklerinde kaybolmak ve tertemiz bir hava solumak isterseniz avcılık tam size göre denilebilir. Avlanabilen hayvanlar ve bunların av sezonlarını merak ediyorsanız, işte size sunabileceğimiz birkaç bilgi. Dağ hayvanlarından bıldırcın, güvercin, üveyik vb. bunların av sezonu 14 Ağustos’ta başlayıp 29 Ocak’ta sona eriyor. Tavşan, Ada tavşanı, tilki, ağaç sansarı, kınalı keklik de 12 Ekim Tarihinden ertesi yıl 29 Ekim tarihine kadar avlanabiliyor. Göl hayvanları ise, sakarmeke, yeşilbaş ördek, boz ördek. fiyu. kaşık gaga, tepeli patka, kılkuyruk, kadife ördek vb. kuşlardan oluşuyor. Bunların av sezonları da, 12 Ekim’de başlayıp 16 Şubat’ta sona eriyor.

İNANÇ TURİZMİ

Kutsal beldeleri ziyaret etmek, dini toplantı ve törenlere katılmak veya bunları izlemek, dini görevleri yerine getirmek veya ünlü mabetleri görmek amacı ile yapılançok önemli boyutlara ulaşan seyahat ve konaklamaların oluşturduğu turizm çeşididir. Yöre İslam Dini açısından önemli eserlere sahiptir. Bu yöndeki en önemli ziyaret yeri Nasreddin Hoca Türbesidir. Özellikle Konya Hz. Mevlana müzesini ziyarete gidenlerin yol güzergâhı üzerinde uğradıkları önemli bir merkezdir. Ayrıca,Seyyid Mahmut Hayrani ve Nimetullah, Nahcivani türbeleri ve Ulu cami, İplikçi Cami, Hasan Paşa İmaret Cami önemli ziyaret yerleridir. Ayrıca ilçede 18.yy.’dan kalma bir Ermeni Kilisesi bulunmaktadır. Tarihi ve arkeolojik açıdan fazla bir önem taşımayan bu yapı kentin tarihi geçmişi hakkında bilgi vermesi açısından önem taşımaktadır.

KÜLTÜR TURİZMİ

Eski sanat eserlerinin, tarihi yapıların, müzelerin, eski medeniyete ait kalıntıların görülmesi amacı ile yapılanaraştırma, keşif ve seyahatler, kişilerin bilgi ve görgülerini artırmakta ve kültür turizmi içinde değerlendirilmektedir.Akşehir kültür turizmi açısından zengin ve eşsiz potansiyele sahiptir. Akşehir’de 19.yy.’ın sonuna kadar 21 medrese (fakülte) olduğu birçok kaynak da geçmektedir.

EKO TURİZM MERKEZİ OLARAK AKŞEHİR

Türkiye’nin doğal ve kültürel kaynaklar yönünden ne kadar zengin bir ülke olduğu herkes tarafından biliniyor. Dört mevsimi yaşayabilen üç tarafı denizlerle çevrili, farklı kültürlerin ve inançların bir arada uzun yıllar ve hala yaşadığı bu ülke, eko turizm açısından da oldukça büyük bir potansiyel taşıyor. Ancak, Türkiye’nin eko turizmdeki potansiyeli Akdeniz çanağındaki Avrupalı rakiplerine oranla çok somut biçimde daha fazladır. Çünkü bu ülkeler endüstrileşmiş ve nüfusu büyük oranda kentleşerek otantik kültürlerini büyük oranda yitirmişlerdir. Türkiye’nin sürekli gelişmekte olan bir ülke olması, doğal ve kırsal kültürel değerlerinin ve mirasının büyük bölümünün varlığını canlı biçimde sürdürüyor olması, Türkiye’nin birçok yöresinde sürdürülebilir eko turizm için büyük bir potansiyelin varlığını göstermektedir.

Bu potansiyelin ön plana çıktığı merkezlerden biride Akşehir olarak görülmektedir. Akşehir Ekoturizm potansiyeli açısından aşağıdaki başlıklarda ilgi çekebilecek potansiyellere sahiptir:

Organik Tarım
İpek Halıcılık
Doğa Yürüyüşleri Ve Dağ Turizmi
Akşehir Evleri
Yamaç Paraşütü
Sıra Yarenleri
Yörük Şöleni
Nasreddin Hoca Şenlikleri

Akşehir Tarihi ve Turistik Mekanları

  • Nasrettin Hoca Türbesi
  • Batı Cephesi Karagahı Müzesi (18 Kasım 1921)
  • Hıdırlık
  • Akşehir Evi
  • Nasreddin Hoca Etnoğrafya Müzesi (1914-Rüştü Bey)
  • Ulu Camii (1213)
  • Hasan Paşa İmaret Camii (1510-11)
  • Taş Medrese (?)
  • Gülmece Anıtı
  • Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi (1224)
  • Eski Kilise (19.Y.Y.)
  • Gavur Hamamı (?)
  • Meydan (Şifa) Hamamı (1329-30)
  • Kızılca Mescidi (1476-77)
  • Kileci Mescidi (13.Y.Y.)
  • Ferruhşah Mescidi (1224)
  • Güdük Minare Mescidi (1227)
  • İplikçi Camii (1337)
  • Hacı İbrahim Veli Türbesi (1370)
  • Nimetullah Nahçivani Türbesi – Akşehir Kent Ormanı

Akşehir Yemekleri

  • Zülbiye (Soğan Aşı)
  • Herse
  • Nasreddin Hoca Peynir Baklavası
  • Ergörmez